Tuesday, July 31, 2012

kültür mantarı diye bi mantar varmış :O

bundan yıllaaar önce arkadaşlarımdan biri (yanlış hatırlamıyorsam kendisi "eşşek" idi, biz eskiden arkadaştık) bana kültür mantarı lakabını uygun görmüştü. (hüsn-ü zan'da kendisini aşmış biriydi o) ben de her haltı abisine anlatan bir genç çocuk olduğumdan bunu da abime yapıştırmıştım. sonrasında yıllar boyu ne zaman bir konuda bilgisiz olduğumu farketse "muhaha kültür mantarına bak" diyerek dalga geçti benimle. alınmadım tabi, kültür seviyemin yükseklerde olmadığını ondan daha iyi biliyorum. derken bir gün (ki bundan birkaç gün öncesine tekabül eder) gene bu kültür mantarı lafı geçti. sonra birden dedi ki:

-kızm ya kültür mantarı diye bi mantar türü varmış

+nası yani sen bunu bilmiyo muydun?

-sen biliyo muydun?

+abi şaka dimi bu?

-bilmiyodum ben yaa

+ahahahahaha nası ama yaa, o zaman kültür mantarı tabirinin nerden geldiğini düşünüyodun peki?

-ya ne biliyim hani böyle mantar kafa'dan geldiğini düşünmüştüm, zeki anlamında falan..

+utanıyorum senden

günler geçti ve ben hala şaşkınlığımı koruyorum blog. abim acayip kolpacı bi adamdır sürekli beni ve herkesi kekler, şimdi gelip "inandın mı lan hahaha" dese şaka yaptığını düşünücem yani o derece.. insan kültür mantarını 27 yaşına kadar nasıl duymamış olabilir aklım almıyor :D

---

her yaptığımın birine dert olması gibi bi durumla karşı karşıyayım şu ara. ona gıcık olarak ve gıcık olduğumu belli ederek işi bu noktaya getirdiğim için de biraz üzülüyorum doğrusu. onun için üzülüyorum yani, çünkü ben unutuyorum gidiyo bi süre sonra, onun varlığı ya da yokluğu ya da benden nefret etmesi umrumda bile değil artık ama onun bu kadar nefret dolmasına sebebiyet verdiğim için ve sürekli bi laf sokma çabasına girdiği için üzülüyorum. ne diyim, düzelir inşallah.

---

3 tane hedef koydum kendime önümüzdeki 2-3 sene için. onları kesinlikle gerçekleştirmem ve yeni hedeflere yelken açmam lazım. ama önce içinde bulunduğum cendereden kurtulmam; bunun için de şöyle bi 1 ay falan geçmesi gerek. nerede okuyacağım ne yapacağım bi belli olsaydı ona göre yol hartalarım olurdu.. ama sabır diyoruz güzeldir diyoruz ve oflayıp puflamadan sabrediyoruz.

---

kaç gündür deli gibi dizi izlemekten gözlerim harap ve bitap düştüler, ağrıya ağrıya bir hal oldular! işte bu yüzden abimin onca ısrarına rağmen dextera prison breake başlamıyorum ben, başladım mı bırakamıyorum bitirmeden diye! ama o bunu anlamıyor ve hala ısrar ediyor. olmaz. "şimdi sardığın dizi ne ki, onlardan daha mı iyi" dersen, söyleyemem bile duysan oha dersin:D artı, birkaç yıl önce izlediğim ve sonunu bildiğim bir dizi. Rabbim ben ne garip işler peşindeyim :) of, banane ama. 8 ay deli gibi çalıştım ben, şimdi de istediğim gibi davranmakta özgürüm.. hıh. mantıksız da olsa istediğim şu an bu. ama yorulduğum da bi gerçek. o yüzden günde 2 bölümden fazla izlememe sözü veriyorum kendime ve hemen kitaplara sarılmaya koşuyorum şu an itibariyle! hadi görüşürüz.

Ciğer Sarma Tarifi















Ciğer Sarması


MALZEMELER

Koyun karin zari (gömlek) 1 parça 75 gram

2 su bardagi  su

Karaciger - - 350 gram

Akciger - - 150 gram

Tuz 2 1/2 tatli kasigi 15 gram

Pirinç 1/2 su bardagi 90 gram

Sivi yag 1 yemek kasigi 10 gram

Çamfistigi 2 yemek kasigi 20 gram

Kusüzümü 2 yemek kasigi 20 gram

Yesil sogan 3 adet 60 gram

Nane 2 yemek kasigi 2.5 gram

Kara Biber 1 tatli kasigi 2 gram

Yumurta 1 adet 50 gram

YAPILIŞI

Gömlegi yika, 1 su bardagi ilik suda beklet. Cigerleri yika, karacigeri soy, her ikisini de ince ince kiy veya kiyma makinasindan geçir, içine 1 1/2 tatli kasigi tuz ekle, biraktigi suyu çekene degin, yaklasik 30 dakika pisir. Pirinci yika, süz. Baska bir tencereye yagi ve fistigi koy, pembelesinceye degin kavur. Pirinci ekle, birkaç kez çevir, 1 su bardagi sicak su, 1 tatli kasigi tuz koy, karistir. Üzerine kusüzümünü serp. Önce orta sonra kisik ateste, suyunu çekene degin, yaklasik 10 dakika pisir. Ocagi kapat. Bu arada yesil sogani yika, ayikla, ince ince dogra, sicak pilava kat, karistir, 10 dakika dinlendir. Ciger, nane ve kara biberi pirinçli karsima ekle, altiya böl. Gömlegi sudan çikar, aç, alti parçaya ayir, islatma suyunu beklet. Gömlek parçalarinin ortalarina ciger köftelerini koy, gömlegi bohça seklinde katla. Ters çevirip tepsiye diz. Yumurtayi çirp, sarmalarin üzerine sür. Gömlegin islatma suyunu isit, tepsiye dök. Önceden isitilmis orta

sicakliktaki firinda 40-45 dakika pisir.

Monday, July 30, 2012

Gelişmelerden kaygılanıyoruz


Bir ay içinde ikinci kez “güvenlik zirvesi” yapan Ankara sınır ötesindeki gelişmeleri değerlendirdi. 

Suriye’deki Kürtlerin özerklik talebi ve yaklaşık 900 kilometre sınırımız olan ülkede muhtemel kimyasal silah kullanımı gündem edildi. 

Akşam saatlerinde Suriye’deki bölücü hareketin PKK ve PYD işbirliğinden kaynaklandığı ve kabul edilemeyecek bir terör yapılanması olduğu yetkili ağızlardan TV ekranlarına yansıdı. 

Akıllara Suriye’deki terör hareketini reddedenlerin Türkiye’deki örgütle masa başında yaptığı temaslar gelmektedir. 

Türkiye yakın geçmişte kırmızı çizgilerini yok eden icraatları hayata geçirmiştir. 

Önce inkâr edilen ancak daha sonra üst düzey temasların varlığının kabul edildiği görüşmeler, birkaç yıl boyunca devam etmiştir. 

Üstelik Türkiye, Anayasasında yapacağı federatif yapıya geçiş düzenlemeleri ile bilerek veya bilmeyerek karşı tarafın taleplerini meşru bir zeminde ve hukuk çerçevesinde hayata geçirmek üzeredir. 

Suriye yönetimi ile muhaliflerin çatışmaları devam ederken Türkiye, ülkeden Suriye’ye girişleri geçici olarak yasaklamıştır. Gerekçe olarak da sınırın karşı tarafındaki kapıların yönetiminin muhaliflerin eline geçmesi gösterilmiştir. 

Bugüne kadar sınırlarımızda kurulan konteynırlarda muhaliflerin komutanlarını barındıran Türkiye muhalif güçlere fiilen destek vermiştir. 

Şimdi muhaliflerin elinde gerekçesi ile sınır kapılarını kapaması dikkat çekicidir. 

Gelinen noktada Kuzey Irak, Suriye, İran ve Türkiye’nin belli bölgeleri ile oluşacak Kürt devleti şekillenmeye başlamıştır. 

Belki de Esad’ın ısrarla yönetimden indirilmesindeki gaye, ülkesinden ayrılmak isteyen Kürt özerk parçasına izin vermemesi idi. 

Türkiye, Suriye’deki oluşuma karşı çıkarken aslında Türkiye’nin toprak bütünlüğünü sağlamış olacaktır. Suriye meselesinin patlak verdiği ilk günlerden itibaren biz yazılarımızda, Türkiye’nin bu işgale dâhil olmaması gereğini vurguladık ve Suriye’nin parçalanmasının Türkiye’nin de parçalanması olacağı konusunda ilgilileri ve milletimizi ikaz ettik. 

İki yıla yakın süredir yaptığımız ikazlar maalesef ki bugün gerçekleşmeye başlamıştır. 

Bugün sadece Suriye’deki özerk yapılanmaya karşı çıkmak yeterli de olmayacaktır. 

Çünkü bu özerk yapılanmayı Barzani eğittiğini itiraf etmiştir. 

Kuzey Irak’ta fiilen kurulmuş, ordusu, maliyesi, yönetimi ayrı bir Kürt Özerk Yönetimi tamamlanmıştır ve şimdi o Suriye’dekinin alt yapısına destek vermektedir. 

Gidişat önümüzdeki belki de on sene sonra İsrail’e teslim edilecek bir Kürt devletinin kurulmasına doğrudur. 

Gelişmeler bölgede mezhepsel bir savaşa gidilmesine dahi imkân tanımayacak hızla şekillenmektedir. 

Allah akıbetimizi hayreylesin.  


Prof. Dr. Haydar Baş    


Sunday, July 29, 2012

Altın Kalpler









Sevdiğin için altın kalp, hediye vb şeyleri topla. Kayalar seni yavaşlatır. Level geçebilmek için sol yukardaki aşk ölçeri doldurman lazım.


































Friday, July 27, 2012

Namaz kıldı, kadro dışı bırakıldı

Hakan Ünsal, 2001′de inançlarından dolayı baskı gördüğünü ve kadro dışı bırakıldığını söyledi.


Galatasaray'ın unutulmaz futbolcularından Hakan Ünsal, inançlarından dolayı büyük baskı gördüğünü söyledi. Ünsal, 2001'de odasında takke ve seccade bulunması sebebiyle kadro dışı bırakıldığını dile getirdi.


Galatasaray'ın efsane isimlerinden Hakan Ünsal, futbol oynadığı dönemde odasında 'takke ve seccade' bulunması sebebiyle 'cemaatçi' olarak suçlandığını ve kadro dışı bırakıldığını söyledi. O dönemde çok büyük sıkıntılar yaşadığını dile getiren Hakan Ünsal, "Kadro dışı bırakıldığımızda bize yemek de vermediler." dedi.


TRT 1'de yayınlanan 'Zirvedekiler' adlı programın konuğu olan Hakan Ünsal, Galatasaray'da oynadığı 2001'de inancından ötürü çok büyük baskı gördüğünü anlattı. "O dönem insanların manipüle edildiği ve korkutulduğu bir dönemdi." ifadelerini kullanan Ünsal, odasında 'takke ve seccade bulunması' ile 'altyapıdaki oyuncuları dinî yönden örgütledikleri' gerekçesiyle baskı altında tutulduklarını bildirdi. Ünsal, altyapıdaki oyunculardan bazılarının kendilerinden etkilendiğine ve cuma namazına gitmeye başladığına dikkat çekerek, "Altyapıdaki çocuklar namaz kılmaya başladı; ancak bunun bizimle hiçbir alakası yok. 14-16 yaşındaki çocukların, UEFA şampiyonu olmuş, Süper Kupa'yı kazanmış başarılı milli takım oyuncularını örnek alması kadar doğal bir şey olamaz." şeklinde konuştu.


Ünsal, 'dinî içerikli iddialar'dan ötürü Galatasaray yönetimince diğer arkadaşlarıyla kadrodan çıkarıldıklarına dikkati çekerek, daha sonra altyapıyla antrenmanlara katılmaya başladıklarını söyledi. Kadro dışıyken yemek yiyemediklerini dile getiren Ünsal, "Bize verilecek yemekler ya sayılı getirildi veya hiç verilmedi. Bunları bize yaşatan insanların çıkıp 'ben bunları yaptım' şeklinde konuşmaları da işin enteresan tarafı." açıklamasını yaptı. Ünsal, tüm sıkıntılara rağmen olayların çok güzel şekilde neticelendiğini aktardı ve İngiltere Premier Lig takımlarından Blackburn Rovers'a transferinin kendisini mutlu ettiğini kaydetti. Transferini, "İlahi adalet tecelli etti." şeklinde değerlendiren Ünsal, o dönemde kötü bir davranışta bulunmadığını ve bu yüzden iyi bir transferle futbol hayatına devam ettiğini vurguladı.


Hakan Ünsal, yabancı ülkelerde futbolcuların dinî inançlarına büyük saygı gösterildiğine ve bu konuda destek verildiğine işaret etti. 2001'de Barcelona deplasmanına gittiklerini hatırlatan Ünsal şöyle devam etti: "Nou Camp Stadı'nda soyunma odasından çıkıp merdivenlerden aşağıya indiğimizde sağ tarafta camekanlı bir kapı bulunuyordu. Buranın oyuncular için hazırlanmış küçük bir kilise olduğunu öğrendik. Futbolcular oraya girip inancı doğrultusunda dua edip maça çıkıyor. Biz ise odamızda seccade bulundurduğumuz için dünyanın en büyük suçunu işlemiş gibi lanse edildik."


 

Thursday, July 26, 2012

Uyuyan Sinderella









Uyuyan güzel prensesimiz sinderellayı uykusunda süslüyoruz.Kategorilerden MOUSE yardımıyla saç stillerinden, kıyafetlerden ve takılardan seçimler yapıyoruz ve prensesimizi süslüyoruz.


































bebisler icin cok guzel sapka modelleri

bebisler icin cok guzel sapka modelleri ile alakali benzer icerik

oya yapimi cok kolay




dantel modelleri danteller

2006 DantelAltın Başak DantelAltın Başak Dantel ÖrnekleriAltınbaşak DantelAnchor DantelAntik DantelAra DantelAra Dantel ÖrnekleriAra DanteliArkadaşça




mekik oyalari 5

Mekik Oyaları 5 Mekik Oyaları,Bobbin lace Mekik,Oyaları,Bobbin,lace Mekik Oyaları




orgu dantel orgu dantel

orgu dantel orgu dantel




dantel havlu kenarlari ornekleri dantel havlu kenarlari dant

, iki renkli havlu kenarı örnekleri , güllühavlutantel , havlu örnekleri , huvlu kenerı




orgu modelleri

1/5/2011 · Kategori : ÖRGÜ YAPIMLARI Kesme şeker modeli netten alıntı…iki şiş haroşe ve




kizli havlu kenari ornegi

12/2/2009 Arkadaşlar ben bu güzel kızlı dantel örneğini nette gezerken gördüm.Bu bir havlu kenarı




damat bohcasindaki havlular

Damat bohçasından çeşit çeşit havlular. Damat bohçası nişandan önce gelin evine götürülüyor, gelin bohçası




kurdele nakisli havlu







Popular Articles:
  • bebisler
  • cok guzel
  • şapka modelleri
  • bebek sapka örnekleri
  • şapka modeller
  • şapka
  • güzel modeller şapka
  • en yeni bebek örgü modelleri
  • en güzel şapka modelleri
  • egüzel şapka modelleri

Wednesday, July 25, 2012

İLAÇ GİBİ MEYVELER


Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Ö.Utku Çopur, meyve ve sebzelerin antioksidan aktivite gösteren fitokimyasalları içerdiğini söyledi. Çopur, yapılan araştırmalarda meyvelerin kanser ve kalp-damar hastalıkları riskini düşürdüğünü ortaya koyduğunu vurguladı. Meyvelerde bulunan C vitamini, tokoferoller, fenolik asitler, flavonoidler, antosiyaninler ve karotenoidlerin stres ve hastalıklara karşı insanı koruduğunu belirten Çopur, "Bunun sebebi meyve ve sebzelerdeki fitonutrientlerin, vücuttaki istenmeyen serbest radikallerle savaşmasıdır." dedi.


Meyvelerin insan sağlığına yararları konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Utku Çopur, meyvelerin kolajenlerin korunması, cildin yenilenmesi, yaşlanmasının yavaşlatılması ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından son derece
önemli olduğunu kaydetti.


Yapılan çalışmalarla yeterli miktarda meyve tüketiminin, kanser ve kalp-damar hastalıkları riskini düşürdüğünü ortaya koyduğunu anlatan Çopur, şunları kaydetti: "İnsan vücudunun gereksinim duyduğu tüm bileşiklerin, yeterli ve dengeli miktarda alınması, sağlığın en önemli koşuludur. İşte meyveler, dengeli beslenmede özellikle vitamin ve minerallerin kaynağını oluşturmaktadır. Bu gıdaların her yaş grubu tarafından sevilerek tüketilmesi, hem beslenme, hem de sağlık açısından son derece önemlidir."


ENERJİ DEPOSU ÇİLEK



Yaz meyvelerinin enerji deposu olduğunu anlatan Prof. Dr. Utku Çopur, çileğin hücre içi ve dışı sıvılarının ozmotik basıncının dengede tutulması ve hücre faaliyetleri için gerekli olan potasyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum mineralleri yönünden de oldukça zengin olduğunu söyledi. 100 gram çilekte; 90.95 gram su, 7.68 gram karbonhidrat, 0.67 gram protein ve 2 gram diyet lifi bulunduğunu belirten Çopur, "Çilek 60 mg/100 gram olan yüksek C vitamini içeriği ile diğer birçok meyveye göre daha besleyicidir. Antioksidan özellik taşıyan bu bileşen sayesinde, skorbüt hastalığı başta olmak üzere, eklem hastalıkları ve kanser oluşumunun önlenmesinde önem taşımaktadır." diye konuştu. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Utku Çopur, yaz meyvelerinin faydalarını şöyle sıraladı:


"Üzüm: 100 gramında 80.54 g su, 18.10 g karbonhidrat, 0.72 g protein ve 0.9 g diyet lifi bulunmaktadır. 191,254 mg/100 g arasında değişen potasyum içeriği ile önemli bir mineral kaynağıdır. Siyah üzüm, antioksidan özellik taşıyan flavonoid ve hidroksisinnamatlar bakımından oldukça zengindir. Özellikle A ve K vitamini yönünden zengin olan üzümün, bazı karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde etkili olduğu ve yüksek tansiyonu kontrol altında tuttuğunu bildirilmiştir.


Kavun ve Karpuz: Yazın sıkça tüketilen kavun ve karpuz, yüksek su içeriğinden dolayı, vücuttaki su kaybını dengelemede önemli rol oynar. Karpuz 91.45 g/100 g su, 7.55 g/100 g karbonhidrat, 0.61 g/100 g protein içerirken; kavunda bu bileşenler sırasıyla 90.15 g/100 g, 8.16 g/100 g, 0.84 g/100 g olarak saptanmıştır. Karpuz likopen açısından zengin iken; kavun yüksek A vitamini, folik asit ve şeker içeriği nedeniyle iyi bir enerji kaynağıdır.


Kayısı: 100 gramında 86.35 g su, 11.12 g karbonhidrat, 1.40 g protein ve 2 g diyet lifi bulunmaktadır. Diyet lifi yönünden zengin olan kayısının tüketimi, doğrudan sindirim sistemindeki olumlu fonksiyonları ile kan lipidleri ve glikoz metabolizmasındaki dolaylı etkileri nedeniyle önem taşımaktadır. Ayrıca ?-karoten ve potasyum kaynağı olması nedeniyle yazın tüketimi tavsiye edilen meyveler arasında yer almaktadır.


İncir: 100 gramında 79.11 g su, 19.18 g karbonhidrat, 0.75 g protein ve 2.9 g diyet lifi bulunmaktadır. Ülkemizde yüksek miktarda yetiştiriciliği yapılan incir, kalsiyum ve demirin yanı sıra, pektik maddeler ve vitaminlerce de zengin bir meyvedir. Bu nedenle kemik hastalıkları ve kansızlık için tüketilmesi önerilmektedir.


Erik: 100 gramında 87.23 g su, 11.42 g karbonhidrat, 0.70 g protein ve 1,4 g diyet lifi bulunmaktadır. Erik sahip olduğu zengin vitamin içeriği, çeşitli hastalıklara karşı gösterdiği olumlu etki ve düşük kalorisi nedeniyle çok faydalı bir meyvedir. Ayrıca potasyum ve magnezyum mineralleri açısından da zengin olan bu meyvenin, karaciğer, kalp, böbrek ve romatizma hastalıkları ile sindirim rahatsızlığı çeken ve diyet uygulayan kişilerce tüketilmesi önerilmektedir.


Kiraz: 100 gramında 82.25 g su, 16.01 g karbonhidrat, 1.06 g protein ve 2,1 g diyet lifi bulunmaktadır. Karotenoid maddeler yönünden zengin olan kiraz, iyi bir antioksidan kaynağıdır. Sindirimi kolaylaştırıcı ve idrar söktürücü olması nedeniyle başta böbrekler olmak üzere, göz rahatsızlıkları ile kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır."

Tuesday, July 24, 2012

Tatil öncesi HERBALİFE etkinliği...









                 4 Temmuz akşamı Herbalife ile neşeli ve lezzetli bir akşam geçirmişdik;fakat ben cuma günü tatile çıktığım için bu yayını ancak yapabiliyorum. EKS mutfak'da biraraya geldiğimiz sevgili arkadaşlarımız ile ve değerli şeflerimizin öncülüğünde Herbalife'li tarifler hazırlayacaktık.Önce bahçedeki büyük masa etrafında toplandık,çok sıcak olduğu için birbirinden farklı Herbalife içiceklerimizi içtik.Ben en çok aloe vera olana bayıldım.İçinde yeşil elma,limon ve nane ile servis yapınca gerçekten içtikçe içesi geliyor. Daha sonra mutfağa geçtik ve başladık.Herbalifelı tarifleri yapmaya. Açıkcası çalışan bir bayan olarak oldukça pratik ve farklı şeyler var.Ayrıca ister tavuk,balık,et,sebze ile, ister kek,ekmek,kurabiye,çorba,tatlı her şekilde uygulamasını rahat ve pratik bir şekilde yapabiliyorsun.Biz yaptık hepside çok lezzetli oldu tabii sonrada bunları oturduk bir güzel yedik. Bizimkisi kocaman neşeli ve leziz bir sofraydı ve yaptığımız yemeklerimizin hepsi birbirinden iyiydi.. Bu güzel etkinlikte emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.. 




 Pek çok insan zamanlarının olmaması ve fast food tarzı yiyeceklerin hızlı beslenme amacına uygun olmaları nedeniyle hazırlanması hızlı ve kolay olan hazır yiyecekleri tüketmeye yönelmektedir. Fakat bu yiyecekler bol miktarda tuz, yağ, şeker ve kalori içermektedir; vitaminler ve mineraller gibi önemli yapı taşları ise bu besinlerde nadiren mevcuttur.


 


 Burada vücudun, bütün besin maddeleri ile dengeli bir şekilde beslenmesi belirleyici bir rol oynamaktadır. Çünkü vücut ancak bu şekilde işlevlerini optimum düzeyde yerine getirir. Vitaminler, mineraller, lifler, karbonhidratlar ve sağlıklı yağlar ile proteinler ve antioksidanlar yani İyi bir beslenme, bütün bu bileşenleri kapsamalıdır. Vücudumuz aktivitelerde bulunmak ve gelişmek ve aynı zamanda yaşam fonksiyonlarını sürdürebilmek için yakıt olarak bu besin maddelerine ihtiyaç duyar.Burada vücudun, bütün besin maddeleri ile dengeli bir şekilde beslenmesi belirleyici bir rol oynamaktadır. Çünkü vücut ancak bu şekilde işlevlerini optimum düzeyde yerine getirir. Vitaminler, mineraller, lifler, karbonhidratlar ve sağlıklı yağlar ile proteinler ve antioksidanlar yani İyi bir beslenme, bütün bu bileşenleri kapsamalıdır. Vücudumuz aktivitelerde bulunmak ve gelişmek ve aynı zamanda yaşam fonksiyonlarını sürdürebilmek için yakıt olarak bu besin maddelerine ihtiyaç duyar. Bunun içinde "Herbalife Gurme Domates Çorbası" hem istediğiniz kıvamda çorba yapabilirsiniz.Kullanımı gayet rahat ve hızlı.Ayrıca başka malzemeler ile kullanıldığında çok daha farklı lezzetler ortaya çıkıyor. Ben mesela tavuk but yaptım bu karışımdanda üstüne bir sos hazırladım koyduk fırına gayet güzel oldu.Bir arkadaşımızda minik ekmekler hazırlamıştı.Ekmekleri yemeye kıyamadım ama lezzeti beni çok mutlu etmişti...


Sağlıklı ve renkli sebze meyvelerle beslenmek önemlidir. Yeterli miktarda (ideal olarak 5 porsiyon*) sebze ve meyve tüketerek beslenmeye dikkat edilmesi önemlidir. Bu besinler, vücudun doğal mineralleri ve vitaminleri, lifleri ve aynı zamanda mikro besinleri almasını sağlayacaktır. İhtiyaç duyulması halinde, alınması gereken besin maddesi ihtiyacını karşılamak için Herbalife'ın bu amaca uygun olan gıda takviyelerini de kullanabilirsiniz. Ayrıca, kalori açısından uygun ve yağsız besinler almaya dikkat ediniz. Mesela, Herbalife'ın Formül 1 Besleyici Shake Karışımı, bu tür bir öğün için iyi bir örnektir.



 


Doğru beslenmenin yanı sıra, hareket etmek de kendimizi iyi hissetmek için çok önemlidir, çünkü hareket vücudun ve ruhun daha iyi hissetmesini sağlar. Bu nedenle fiziksel aktivitelerde bulunmak önem taşımaktadır. Günde en az yarım saat fiziksel aktivitede bulunulması idealdir. Sporun vücutta çok sayıda işlevi vardır. Spor sayesinde kaslar güçlenir, metabolizma ve dolaşım sistemi harekete geçer ve bağışıklık sistemi uyarılır. Aşırı kilo, spor sayesinde engellenebilir; vücudun yağ oranını azaltmak ve aynı zamanda kas kütlesini güçlendirmek için en uygun olan yol, devamlı olarak egzersiz yapmaktır.



İyi beslenmenin ve hareket etmenin yanı sıra, yeteri kadar sıvı alınması da belirleyici bir rol oynar, çünkü su vücut için bir hayat iksiridir. Su, vücudumuz için oksijenden sonra ikinci derecede önem taşır.Su, metabolizmamızdaki birimlerin ayrışmasına da yardım ederek bu şekilde, besinlerin alınmasını, ayrışmasını ve aynı zamanda hazmı destekler. Bu yüzden günde en az iki litre su içmeye dikkat edilmesi önerilmektedir. Hiç su içmesini sevmeyenler veya az su içenler içinse "Herbalife Aloe Konsantre İçecek" önerebiliriz. Görüntüsü su gibi ama içinde hoş ve farklı bir aroma var gibi.Heleki içine yeşil elma,limon ve nane koyup biraz buzdolabında beklerse deymeyin tadına... O zaman 2 litre değil 3-5 litreye kadar bile içebilirsiniz...
 



















Sunday, July 22, 2012

örgü bileklik





 Bloggerların tatil fotoğraflarının bir çoğunda rastladım örgü bilekliklere pekde yakıştırmışlar doğrusu siz de denemek isterseniz yapımına burada rastladım...

Friday, July 20, 2012

Otogar

Sponsorlu Bağlantilar


Esenler’den Başakşehir istikametine yapılan metro hattında sona gelinde. Otogar-Kirazlı ve Kirazlı-Başakşehir-Olimpiyat Stadı şeklinde 2 bağımsız hat olarak projelendiren metroda deneme seferleri başladı. Otagar-Başakşehir metro hattının Kasım 2013 tarihinde açılması bekleniyor. İlk etapta inşaat işleri bitmediğinden dolayı metronun Bağcılar istasyonunu teğet geçmesi planlanıyor.


Mart 2013 tarihinde ise Bağcılar istasyonu tamamlanıp devreye girecek ve Otogar-Kirazlı arası kesintisiz hizmete girecek. Bağcılar-Başakşehir hattında yapılan deneme sürüşlerine Bağcılar belediye başkanı Lokman Çağrıcı da eşlik etti.


İşte Otogar-Başakşehir metro hattının deneme seferi;


YouTube Preview Image





Sponsor Bağlantı

Monday, July 16, 2012

Ersa Atelier 2013 gelinlik modelleri






Fransız dantelleri kullanılmış ve ince tül tasarıma sahip.Ana kumal üzerine yapılan narin el sanatı kemer ile bel kısmını oldukça iyi vurgulanmış.








Bu özel tasarım kraliyet tacı bölünme gibi ince bir altın dokunuş ve ince tül ince pervazına dantel gibi rafine dokular kullanılarak zenginleştirilmiştir.








Bu tasarımın odak noktası el yapımı oluşturulan korse takılara ince parçaların kullanılmasıdır.Tüm bu ince detayları sofistike bir gelinlik oluşturarak Fransız dantel ve ince tül ile birleştirilmiştir.








Swarovski kristalleri ve tinsels kaplı el sanatları korse üzerinde yoğunlaşırken,sıradan tasarımdan dışarı ince tül ile birleştirildi.