Saturday, August 4, 2012

İKİ YÜZLÜ ŞARLATANLAR !



Eee, Mübarek Ramazan Ayında bugün itibarı ile 15.iftarımızı yaptık Allaha Şükürler oldu...yediğimiz önümüzde yemeğimiz ardımızda iken hep mütevazi olmayı yeğledik...iş saatlerimiz uyduğu her gün Teravih Namazımızı eda etmekten geri durmadık...hatta bazan yorgunluk falandı filandı acab gitmeyeyim mi diye içimden geçer, şeytanın kuşatması altında iken bizim çocuğun-Haydi baba ben hazırım!-demesi ile kendimize gelip bir parça da utanıp soluğu camiide aldık...oturduğum yer itibarı ile Paşabahçe Merkez 3.Mustafa Camiini bu Ramazan ayında mesken edindik. Oysa geçen sene Ortaçeşme, Beykoz, Yalıköy ve diğer camiilere çok gitmişliğimiz vardı.

Neyse efendim, camilere gelen vatandaşlarımızn sayısı bir hayli az göründü bana. Kafamdan vatandaşlarımızın kardeşlerimizin acaba neden teravih namazlarına gelmedikleri, gelemedikleri konusunda onlar açısından sunulabilecek savunma cümlelere geldi birden aklıma.

-Abim biz eskiden Paşabahçe Merkeze inerdik de şimdi mahallemizdeki camii yenilendi, ondan burada kılıyoruz.

-Zaten işten yorgun argın gelmekte idik, bir de köprü çilesinde geçen 2 saatten sonra bizlerde derman kalmadı.

-İyi diyorsun da kardeşim, bizle vakit namazlarını bile kılmaz iken Cuma'dan Cumaya camiiye teşrif ederken, nerede terevih nazmazını kılmak.

-Arkadaşlarla o saatte Halı Saha maçımız vardı gelemedik.

-Abi itiraf edeyim televizyon ekranından ayrılamadım, şeytan dürttü, Seksenler dizisine daldık.

-Kahvede teravih öncesi iki okey dönelim dedim, bir de baktım ezan okumakta..

-Fenerbahçe'nin maçı vardı.

Neyse bahaneler saymakla bitmez nasılsa...Allah bu necip milletin evlatlarını İnşallah özüne, aslına döndürür ve dinin gereklerini de yapmak nasip eder diyelim...


Şimdi gelelim yazımın başındaki tanımlamaya, işimiz icabı İstanbul'un merkezi noktalarını kullanmaktayız.Şişli, Mecidiyeköy,Ortaköy gibi...şu sıralar tam bir Arap Turist akımı var İstanbul'umuza. Her alışveriş merkezinde arap turistleri görmek mümkün. Tamam şalvarlısı, çarşaflısı da var da büyük bir kitle biz Türk Milletinden bile açık saçık giyinme derdinde. Daracık giysiler, vucutlarının bütün hatlarını ortaya koymakta. Kendi ülkelerinde yapamadıklarını sere serpe yapmaktalar.Günahı sevabı onların boynuna da ilginç gelmekte yine de bana.


Arap Turistler demişken Akşam teravih namazlarında Boğaziçi gezi teknelerinde de aynı moda hakim. Söylemek isterim ki en az 5-6 büyük boy tekneye doluşmuş Din Kardeşlerimiz tam anlamı ile kurtlarını dökmekte.Arap havalarının en kıvrakları yankılanmakta teknelerden...vakit teravih vakti mi? Sultanahmet,Süleymaniye Camiilerdinde teravihlere neden mi gitmez koca koca sakallı amcalarımız, çarşaflı yengelerimiz!!!! seferiler seferi !!!...yersen...Yüce Peygamberimizin Hicret ettiği meşakkatli yol ve onca çileli günlerde kaçırılmayan oruçlar birden geldi, bu Arap kardeşlerimizin atalarının.

Ha biz bu kardeşlerimize üstü kapalı kızgınlık mesajlarımızı yazıyoruz da onların başındaki Kral sülalerinin mensupları Ege, Akdeniz sahillerinde dünyanın en pahalı yatları ile arzı endam etmiyorlar mı? hatunları, kerimeleri, bacıları da açık saçık pozlar vermekte necip Türk Magazin Medyasına Ege sahil kasabalarında...ya ülkelerinde araba kullanmaları bile yasaklananlar kadınlar !!! eee bu duruma en güzel cümle-Ele verir talkımı kendi yutar salkımı- ya da -Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu- dense her halde cuk oturacaktır.



Değerli Dostlar kim ne derse desin Müslüman Türk Milletinin İslam Alemine yaptığı katkı, İslamiyetin daha geniş kitlelere tanıtılmasındaki payı kesinlikle inkar edilemez. Aradan yüzyıllar geçse de rastlanan bir tablodur,dünyanın en ücra bir köşesine yolunuz düştüğünde -Hangi ülkeden geldiniz?-sorusuna -Türkiye'den ve bizler de Türk'üz- cevabını alınca gözler ışıldamakta. Saygıyla anmaktadırlar Türk Milletini, hatta bazıları Halifemiz nasıl demekten beri geri durmaz...çünü vakti zamanında ne yardımlar yapmıştır Osmanlı soyumuz...Bizim içimizdeki bazı kefereler anlamasa da onlar bizler bizlerden iyi tanımakta.Siz sanırmısınız ki o yüce sultan Kanuni saraydan, haremden çıkmayan bir zampara idi? öye ise Viyana kapılarına kadar dayanan orduların başındakileri dublörleri mi idi dersiniz? Allah bu Yüce Türk Milletinin tarihini karalama, küçültme derdindeki iç ve dış düşmanları kahır sıfatı ile kahreyleye,kazandıkları paralar haram zıkkım ola.

Dünyanın çeşitli İslam beldelerinde özellikle de son yaşanan Burma soykırımı gibi, çeşitli noktalarında Müslümanlar çile, baskı, şiddet, açlık ile pençeleşirken, Dünyanın en pahalı yatları ile medyada boy gösterenler, Hıristiyan ülkelerde dünyaca ünlü futbol kulüplerini satın alıp en pahalı futbolcuları oralara katarlarken elbette bunların hesabının sorulacağı mahşer günü gelecek.-Ey Falanca ülkenin Prensi söyle bakalım dünyada çile çeken müslüman kardeşlerin, ümmetin için neler yaptın? hangi derdine derman oldun?- Onlar hala petroldan gelen dolarlarını Hıristiyan bankalarında kasalarda muhafaza etmeye devam etsinler. O dolarlar kurtaracak mı hesap günü?.

Her zaman dediğim gibi Müslüman Türk Milletinin necip fertleri bunca baskı, kara propaganda-Medya-İnternet-Sinemalar-Filmler ile dinden-imandan uzaklaştırılmak istenmesine karşın istisnalar kaideleri bozmaz dininden-imanından-Müslüman kardeşine acıma duygusundan, en azından haberlerde yaşadıkları çileleri görünce döktükleri iki damla gözyaşından vaz geçmiyor... sadece ameli anlamda, ibadetlerini aksatıyorlarsa da yine de her türlü övgüye değer bu şuurda olmaları. İnşallah ameli noksanlıklarımız da zamanla ortadan kalkar, çünkü ölümün ne zaman geleceği hiç belli olmaz..

Hepiniz Allaha emanet olun sevgili oyucular..


ALP ERTUNGA


HABER1908

No comments:

Post a Comment